top of page

Solmuş ve cansızca yazan bir çiçek...

İçimden bir şeyler daha koptu bugün... Bir insanın kalbinde birden fazla duygu yaşayabilir mi? Günden güne yok oluşumu hissediyorum... Bu ruhsuz sokaklarda yalpalıyorum... Yine de kendimi suçlamaktan kaçamıyorum. Çiçek açmayan bir dünyada insanlara karşı umut beslemek, boş bir araziyi sulayarak çiçek açmasını beklemekten farksız...Oysaki kır çiçekleriyle dolu olmalıydı burası... İnsanlar gülmeli, çocuklar oynamalıydı...

Şimdi olanı ise sana anlatıyım. Sokaklar bomboş, çocuklar korkuyla evlere sıkışmış, her evden bir ağlama yükseliyor... Bu boşluğa rağmen etrafta fazlaca gürültü var. Duygusuz bir boşluğun gürültüsü... Bu sese inat açan çiçekler solmaya başlamış... Susuz kalmışlar, bir insanın sevgisine aç kalmışlar... Ne yazık bu şehirdeki insanların sevgisi birbirine verecek kadar bile değil... Ben mi? Ben ise bu ıssız sokakların bekçisi olmuşum... Her gece bir kaç beste çalar, söyler sana inat mektuplar yazar olmuşum... Bu şehir ıssız bir çölse ortasında açan bir kır çiçeğinden farksız kalmışım... Bu çölün toprakları ise bir çiçeğe yabancı, yadırgayıp koparıp atmışlar beni... Bende köşesinde solan, sana mektuplar gönderen bir parça olarak kalmışım...

37 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yanlış yerden anlayamadık, hayır belki de anlaşılamadık …

İnsan yarası olan yerden anlar insanı… Tanıdık hislerdir yakınlaştırdığı kadar yabancılaştıran… Asla tanıyamaz istediği kadar asla anlaşılamaz bildiği kadar… Derin uçurumlardan ay’a uzanır hayalleri f

"biz" adında bir mirasmış aşk...

Ay'ın geceyi fısıldadığı bir akşam kavuşalım. Yılların kumaşını pabuçlarımızla eskitelim. Bir nefise bin esip, özlemin içinden bir mısra aşk yazalım. Sen yıllardır sahip olduğun gözlere bakarken ben

Yazı: Blog2 Post
bottom of page