top of page

Kelebek

Ne acı ben gülmeyi severdim çocukken... Şimdi ise bir odanın en karanlık köşesinde hıçkırıklarımla boğuşuyorum. Bazen camdaki küçük çocuklara özeniyorum. Büyümenin etkisi mi bu yoksa yaşamadan ölmüş çocukluğumun mu? Bilemiyorum ama yine de ne olursa olsun istiyorum çocuk olmayı... Dünyaya masum ve neşe dolu gözlerle bakmayı özlüyorum belki de. Şimdilerde bir deyim var "Pollyanna mısın sen?" azıcık gülümseyen, mutlu olmayı seven herkese diyorlar bunu... Bir zamanlar hepimiz derdi tasası olmayan "Pollyanna" lar değilmiydik zaten? Yoksa büyüdükçe bir şeyleri daha fazla düşündüğümüzden kaybetmeye mahkum mu kalıyoruz? Günden güne kendimizden ve hayattan nefret ediyoruz, mutlu olmak ise sadece bir istekten ibaret. Kendi tabirimizle "Pollyanna"yken ise bunlardan şikayet eden veya mutlu olmakla sorunu olan kimseyi görmedim. Zamanla bununla beraber kendi yaşamımızı da etkiliyor galiba üzülmenin tek yolu bir konuya üzülmek değilde üzücü bir yola istek duymak gibi geliyor artık." "Küçükken kelebekler çabuk ölür diye üzülürdüm Şimdi ise içimde onlara karşı bir içtenlik ve o olma hissiyatı var" bunu o kadar sık duyuyorum ki sanki artık beynimde bir yeri var ve onlara ne zaman mutlu olduklarını sorduğumda aldığım tek cevap "küçükken" oluyor. Oysaki küçükken her şeyi daha çok önemserdik tek bir şey dışında insanlar... Sanırım bizi günden güne bu kadar yoranda ne büyümek ne de düşünmek bizi en çok insanlar yıpratıyor...

35 görüntüleme6 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yanlış yerden anlayamadık, hayır belki de anlaşılamadık …

İnsan yarası olan yerden anlar insanı… Tanıdık hislerdir yakınlaştırdığı kadar yabancılaştıran… Asla tanıyamaz istediği kadar asla anlaşılamaz bildiği kadar… Derin uçurumlardan ay’a uzanır hayalleri f

"biz" adında bir mirasmış aşk...

Ay'ın geceyi fısıldadığı bir akşam kavuşalım. Yılların kumaşını pabuçlarımızla eskitelim. Bir nefise bin esip, özlemin içinden bir mısra aşk yazalım. Sen yıllardır sahip olduğun gözlere bakarken ben

Yazı: Blog2 Post
bottom of page