top of page

Eksik sevgin mi?

Sıkıcı bir günün ardı geldiğinde şaşırmamak lazım. Yine de insan kimi zaman hatta çoğu zaman elindeki'nin fazlasını isteyebiliyor.

Daha çok arkadaş, daha çok para, daha çok zaman... Peki buna gerçekten ihtiyacımız var mı? Yoksa elimizde ki ile ne yapmamız gerektiğini mi bilmiyoruz?

Yüzümüzde ki bıkkınlığın sebebi olarak bunların eksik olduğunu ve haklı olduğumuzu iddia edebiliriz elbette. Ama işin aslı düşünmediğimiz kısımda saklı olabilir mi? Size yardımcı olayım. Bütün bu şeyleri "eksik" görmemizin sebebi yüzümüzde ki bıkkınlık olabilir mi? Evet, elbette...

Bazen ruhen ve de psikolojik olarak o kadar yoruluyoruz ki bunu fark etmeden başka sebeplere yoruyoruz. Hayatımız da eksik ve ya fazla bulmak gibi. Oysa ki zamanın yeterli olduğunu sadece sizin onu kullanmak için fazla yorgun olduğunuzu söylesem bana karşı çıkabilir misiniz? Yanlış anlamayın sizi sorgulamıyor veya yargılamıyorum. Fakat hayatınıza yepyeni bir bakış açısı kazandırmak amacıyla, yalnızca dürüst cevaplarla bulabileceğiniz bir çıkış kapısı bırakıyorum sizlere...

Gün ortasında boş kaldığınızda ve ya herhangi bir anda bu soruların cevapları saklı bunları yalnızca kendiniz görebilir, bilebilirsiniz. Bu yüzden sadece durup düşünmenizi dileyerek yazıyorum bu yazıyı. Sizi üzen, yıpratan şeyleri bulduğunuzda eksik gördüğünüz şeylerin giderilmeye başladığını ve o kadar da eksik olmadığını göreceksiniz. Bunlar sizin bıkkınlığınızla gitmeyen eksiklerse onlar için çözüm üretmekte yine tamamen sizin elinizde... Unutmayın ki her sorunun bir çözümü vardır. Elbette bu bıkkınlığın sebebi bambaşka bir yerde içtense geçmişe ve kendinize bakmaktan da asla korkmayın, hatta korkmaktan daha çok sevin kendinizi. Zira bir insan en çok kendi sevgisine muhtaçtır... Ve siz kendinizi sevdiğinizde bu sorunların en büyüğünü bile çözmeye başlayacaksınız...

41 görüntüleme5 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

İçime oturanların akıntısına kapılıyor ruhum .Bir gece yarısı kapım çalıyor, rüzgar esiyor binbir masal olmasa da binbir anı geliyor aklıma ne ben büyüyorum ne de çocukluğum , ne güvenim eksiliyor ne

Satırlar yaranı sarmak yerine acıtmaya başlayınca anlıyorsun içinde sakladığının kalbinle atmaya başladığını , başlarda bu insana biraz yabancı biraz da tanıdık bir his gibi  geliyor  çoğu zaman  kaçm

İnsan ne kadar emin olurdu yaşadıklarından? Kaç defa yıkılır, kaç defa doğardı? Hak ettiklerimiz miydi hep bize verilen yoksa değer görüldüklerimiz mi? Tüm bu karmaşa ait olduğum yer gibi fakat derini

Yazı: Blog2 Post
bottom of page