Yeniden nasıl buradayım?
Bir süre dalgaların kenara vuruşunu izledim sonra, ne de öfkeliler böyle? Ya da onlar neşeli de yanlış düşünen ben miyim? Gözlerimde ki yaşlar mıydı onları böyle gösteren? Yoksa benim yorgun zihnim mi? Ne de boş böyle dünya, güneş ne kadar da kızgın sanki yakmak istiyor dünyayı, gezegenleri ve hatta evreni… Şarkılar nasılda acıklı böyle ve ben nasılda güzel tükenmişim öyle… Oysaki hep umut doluydu benim içim. Her zaman “umut dolu kapılarda, umut dolu çiçekler açar” derdim… Nerede benim çiçeklerim? Yalnız umutlarım yetmedi mi onları yeşertmeye? Oysaki çok insan tanıdım. Umutsuz sadece soldurmak için yeşerten. Ben bakardım onlara günden güne büyürlerdi kapımda, sonra hediye ederdim herkese bir dal. Belki de yeniden umut dolardı dünya… Çocuklar güler, oyunlar oynar,neşelenirlerdi... İnsanlar sevgiyle bakardı, dopdolu gözlere sahip olurlardı… Benim umutlarım da mı tükendi yoksa? Oysaki ben güçlüydüm, kararlıydım ayakta durmaya. Nasıl yeniden küçücük bir sahilde ağlamaya başladım ben? Bu sefer nasıl kurtulacağım?