top of page

Yaşamayı öğrendim...

Değişimden korkmamak, kaçmamak lazımmış onu öğrendim. Elinin altındakine alışmalıymış insan. Yokluğa varlık katmalıymış. Bazen de özlemeliymiş maziyi. Ben yeni öğrendim bunları… Bir duygusuzluk bastı sonra üzerime. Güller kokusunu, papatyalar etkisini kaybetti… İnsanlar imgeleşmekten çıktı gözümde, yine de bir o kadar duygusuzlardı… hiç birinin gözlerine bakmak istemedim. Çünkü kaybetmişti o gözler ruhlarını… Günden güne kayıtsızlaştım onlara… Boş bakışları umursamamayı öğrendim. Kaybettikleri ruhları özlememeyi… Her manalı göze hayranlık besledim, ne yazık ki benim hayranlığım engel olamadı kaybolan ruhlarına… Şarkılara sığınmayı öğrendim, ardından günden güne onlarda kaybetti anlamlarını… Duygular sanki hiç var olmamışlar gibi silindiler dünyadan… Ve ben bu kaybolan ruhların çöplüğünde yaşamayı öğrendim zamanla…

3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

İçime oturanların akıntısına kapılıyor ruhum .Bir gece yarısı kapım çalıyor, rüzgar esiyor binbir masal olmasa da binbir anı geliyor aklıma ne ben büyüyorum ne de çocukluğum , ne güvenim eksiliyor ne

Satırlar yaranı sarmak yerine acıtmaya başlayınca anlıyorsun içinde sakladığının kalbinle atmaya başladığını , başlarda bu insana biraz yabancı biraz da tanıdık bir his gibi  geliyor  çoğu zaman  kaçm

İnsan ne kadar emin olurdu yaşadıklarından? Kaç defa yıkılır, kaç defa doğardı? Hak ettiklerimiz miydi hep bize verilen yoksa değer görüldüklerimiz mi? Tüm bu karmaşa ait olduğum yer gibi fakat derini

Yazı: Blog2 Post
bottom of page