top of page

Solmuş ve cansızca yazan bir çiçek...

İçimden bir şeyler daha koptu bugün... Bir insanın kalbinde birden fazla duygu yaşayabilir mi? Günden güne yok oluşumu hissediyorum... Bu ruhsuz sokaklarda yalpalıyorum... Yine de kendimi suçlamaktan kaçamıyorum. Çiçek açmayan bir dünyada insanlara karşı umut beslemek, boş bir araziyi sulayarak çiçek açmasını beklemekten farksız...Oysaki kır çiçekleriyle dolu olmalıydı burası... İnsanlar gülmeli, çocuklar oynamalıydı...

Şimdi olanı ise sana anlatıyım. Sokaklar bomboş, çocuklar korkuyla evlere sıkışmış, her evden bir ağlama yükseliyor... Bu boşluğa rağmen etrafta fazlaca gürültü var. Duygusuz bir boşluğun gürültüsü... Bu sese inat açan çiçekler solmaya başlamış... Susuz kalmışlar, bir insanın sevgisine aç kalmışlar... Ne yazık bu şehirdeki insanların sevgisi birbirine verecek kadar bile değil... Ben mi? Ben ise bu ıssız sokakların bekçisi olmuşum... Her gece bir kaç beste çalar, söyler sana inat mektuplar yazar olmuşum... Bu şehir ıssız bir çölse ortasında açan bir kır çiçeğinden farksız kalmışım... Bu çölün toprakları ise bir çiçeğe yabancı, yadırgayıp koparıp atmışlar beni... Bende köşesinde solan, sana mektuplar gönderen bir parça olarak kalmışım...

34 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

İçime oturanların akıntısına kapılıyor ruhum .Bir gece yarısı kapım çalıyor, rüzgar esiyor binbir masal olmasa da binbir anı geliyor aklıma ne ben büyüyorum ne de çocukluğum , ne güvenim eksiliyor ne

Satırlar yaranı sarmak yerine acıtmaya başlayınca anlıyorsun içinde sakladığının kalbinle atmaya başladığını , başlarda bu insana biraz yabancı biraz da tanıdık bir his gibi  geliyor  çoğu zaman  kaçm

İnsan ne kadar emin olurdu yaşadıklarından? Kaç defa yıkılır, kaç defa doğardı? Hak ettiklerimiz miydi hep bize verilen yoksa değer görüldüklerimiz mi? Tüm bu karmaşa ait olduğum yer gibi fakat derini

Yazı: Blog2 Post
bottom of page