top of page

Karışık renklerin solgunluğunda...

Şimdi soğuk zeminin üzerinde oturmuş seni arıyorum ve sen yoksun... Gerçekten gittin mi?

Aklım karışmış halde oturuyorum. Yanımda sen yoksun ve ben kayboluyorum... Sana en çok ihtiyaç duyduğum zamanda kayboldun... Canım yanıyor ama kimse sesimi duymuyor... İnsanlara ses olmak isterken kendi sesimi kaybediyorum. Ve bir kurtarıcım yok. Deniz duvarları üzerime kapatıyor, boğuluyorum... Kaçmaya ihtiyacım var ama yapacak gücüm yok... Her gece içimden bir şeyler kaybediyorum, kalbimin parçaları vucüduma sığmıyor, gün geçtikçe kanıyorum. Ve kimse yaralarımı sarmıyor... Elime tutuşturdukları ilaçlar beynimi benden alıyor.

Sonrasında kaybettiğim şeyleri bana kim geri verecek? İnsanlar bunun saçmalık olduğun bahsediyor. Ama benim buna ihtiyacım var. Sen olmadığın her zaman içim acı dolu. Eksikliğin dünyayı sarınca renkler birbirine karışıyor. Ve ben görmemeye başlıyorum... Aklım bu kadar karışıkken nasıl yazabilirim? Boş bir odada ne yapabilirim? Çığlık atmak için sesimi, yazmak için beynimi, seni düşünmek için ise kalbimi kaybettim. Şimdi bir boşlukta kayboluyorum... Her seferinde biraz daha derine çekiliyorum. Kimse buna engel olamıyor, ellerine ihtiyacım var. Ama kimse seni bana getirmiyor...

Bu kadar uzağa nasıl gittin? Fotoğraflar da neredesin? Seni artık göremiyorum. Yanımda ki boşluğu kim dolduracak..?

İnsanlar bana bakıyor, onlara seni nasıl anlatabilirim ki? Hiç biri bana inanmıyor. Derinlerde hissettiğim acıyı anlamayacaklar...

Ve ben günden güne ölerek yanına geleceğim... Sözümü tutamadığım için özür dilerim sevgilim, delirdim. Hayalini kaybettim.... Ve artık bir şey kalmadı... Dünya boş bir kutu ve ben onu boyamak için çok yorgunum... Kalemin hala ellerimde ama hiç bir şey yazamıyorum. Kendimi kaybettim...Yağan yağmur seni benden alan deniz gibi duygularımı benden alıyor. Sesler artık bir şey ifade etmiyor. İnsanlar bana acıyarak bakıyor, ben artık gülemiyorum. Her gece bankta oturup seni izliyorum. Ama artık orada değilsin...

Üzgünüm demek isterdim ama daha fazlası biliyorum. Hayatım ellerimden kayıp gitti ve ben hiç bir şey yapamadım. Nereye kaçsam fayda etmiyor. Bir insan kendinden nasıl kaçabilir ki zaten? Beni ben yapan sendin... Şimdi sen yoksun ve bir parçam eksik, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak... Bana bakıp gülmeyeceksin , sana yazamıyacağım, ay ışığında dans edip aşkımızı geceye ilan edemeyeceğiz... Ben seni bir daha bulamayacağım... Ömür boyu sensiz olmaktansa yanına gelmeyi tercih ederim. Ama nerede olduğunu bile bilmiyorum...

Beni öylece bırakıp gittin ama ben hala senden geçemiyorum. Verdiğimiz sözleri hatırlıyor musun? Sana veda etmeyeceğime söz verdim ve sen veda etmeden gittin. Oysa ki benim buna ihtiyacım vardı,benim sana ihtiyacım vardı... Ama sen gittin...

29 görüntüleme2 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

İçime oturanların akıntısına kapılıyor ruhum .Bir gece yarısı kapım çalıyor, rüzgar esiyor binbir masal olmasa da binbir anı geliyor aklıma ne ben büyüyorum ne de çocukluğum , ne güvenim eksiliyor ne

Satırlar yaranı sarmak yerine acıtmaya başlayınca anlıyorsun içinde sakladığının kalbinle atmaya başladığını , başlarda bu insana biraz yabancı biraz da tanıdık bir his gibi  geliyor  çoğu zaman  kaçm

İnsan ne kadar emin olurdu yaşadıklarından? Kaç defa yıkılır, kaç defa doğardı? Hak ettiklerimiz miydi hep bize verilen yoksa değer görüldüklerimiz mi? Tüm bu karmaşa ait olduğum yer gibi fakat derini

Yazı: Blog2 Post
bottom of page