Gelecekten geçmişe…
İnsan ne kadar emin olurdu yaşadıklarından? Kaç defa yıkılır, kaç defa doğardı? Hak ettiklerimiz miydi hep bize verilen yoksa değer görüldüklerimiz mi?
Tüm bu karmaşa ait olduğum yer gibi fakat derinimde büyüyen bu acı izin vermiyor tüm bunlara ait hissetmeme… “Yanında huzurluydum” dedin ama beni bırakıp gittin. Rüyalarıma eşlik etmen acı çektiriyor ama yine de günlerce uyuyorum huzuru kalbime tattırmak , seni affetmek için. Peki ya sen? Biliyorum habersizce yaşıyorsun aydınlıkta… Merak ediyorum hiç mi aklına getirmiyor mu geceler beni? Beni bırakıp kayboluşunu, evrene karışırken beni unutuşunu? Benliğim sokaklara karışırken defalarca soruyor bu soruyu hepsine ve her şeye, her seferinde cevapsız kalan yıldızlarım sönüyor fakat bilirsin yıldızlar sonsuzdur…
Tüm bu sorularla ışıldayan etrafım benim için değil, ben karanlığı severim. Bütün huzurumu aldın ve gittin yine de seni suçlayamayacak kadar seviyorum bu canımı yaksa da kalbim sessizce kabul ettiriyor beynime ‘yanımda olsan geçerdi’ böylece diliyorum zamanı geri sarmayı çünkü sonucu bilsemde biliyorum yine de isterdim seni…