top of page

Gelecekten geçmişe…

İnsan ne kadar emin olurdu yaşadıklarından? Kaç defa yıkılır, kaç defa doğardı? Hak ettiklerimiz miydi hep bize verilen yoksa değer görüldüklerimiz mi?

Tüm bu karmaşa ait olduğum yer gibi fakat derinimde büyüyen bu acı izin vermiyor tüm bunlara ait hissetmeme… “Yanında huzurluydum” dedin ama beni bırakıp gittin. Rüyalarıma eşlik etmen acı çektiriyor ama yine de günlerce uyuyorum huzuru kalbime tattırmak , seni affetmek için. Peki ya sen? Biliyorum habersizce yaşıyorsun aydınlıkta… Merak ediyorum hiç mi aklına getirmiyor mu geceler beni? Beni bırakıp kayboluşunu, evrene karışırken beni unutuşunu? Benliğim sokaklara karışırken defalarca soruyor bu soruyu hepsine  ve her şeye, her seferinde cevapsız kalan yıldızlarım sönüyor fakat bilirsin yıldızlar sonsuzdur…

Tüm bu sorularla ışıldayan etrafım benim için değil, ben karanlığı severim. Bütün huzurumu aldın ve gittin yine de seni suçlayamayacak kadar seviyorum bu canımı yaksa da  kalbim sessizce kabul ettiriyor beynime ‘yanımda olsan geçerdi’ böylece diliyorum zamanı geri sarmayı çünkü sonucu bilsemde biliyorum yine de isterdim seni…

0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

İçime oturanların akıntısına kapılıyor ruhum .Bir gece yarısı kapım çalıyor, rüzgar esiyor binbir masal olmasa da binbir anı geliyor aklıma ne ben büyüyorum ne de çocukluğum , ne güvenim eksiliyor ne

Satırlar yaranı sarmak yerine acıtmaya başlayınca anlıyorsun içinde sakladığının kalbinle atmaya başladığını , başlarda bu insana biraz yabancı biraz da tanıdık bir his gibi  geliyor  çoğu zaman  kaçm

İçimden kopanlar her seferinde bir şeyler götürüyor  fakat sanırım sen daha fazlasını aldın. Öyle bir boşluk bıraktın ki nereye ait olduğunu, nasıl dolduğunu bilmediğim… Öyle bir parçayı aldın ki her

Yazı: Blog2 Post
bottom of page